Kayseri’ye geldiyseniz; İç Anadolu Bölgesi’nin en yaşlı
sultanı olan Sultan Sazlığı’nı ziyaret etmeden dönmeyin. 1-2 saat yeter demeyin
buraya bolca vakit ayırmanız gerekiyor.
2006 yılından beri Milli Park statüsünde bulunan Sultan
Sazlığı öncesinde Ramsar alanıymış. Ramsar ne diye sorarsanız İran’ın bir
şehri. 1971 yılında Ramsar’da ‘Uluslararası Sulak Alanların Korunması
Sözleşmesi’ imzalanmış. Bu nedenle de, 1994 yılında Sultan Sazlığı koruma
altına alındığında kendisine Ramsar alanı denilmiş.
1636 yılında doğan bu sultan Kayseri’ye 70 km. mesafede
yaşıyor. Kapladığı 24 bin 523 kilometrekarelik kocaman alanıyla yaklaşık 300
kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
Bu kuşların kimisi Sultan Sazlığı’nı yaşam alanı olarak
kullanıp yavrularını burada dünyaya getirirken kimisi de göç sırasında yalnızca
dinlenme amaçlı kullanıyor. Afrika ile Avrupa arasındaki göçmen kuşların
kullandığı iki ana göç yolu burada kesiştiği için kuşların Türkiye’de ihtiyaç
molası verdiği en önemli sulak alanlardan biri burası.
Hipnotize edici bir güzelliğe sahip bu sazlık. Aynı zamanda
Türkiye’nin Manyas Gölü’nden sonraki en önemli ikinci kuş cenneti olma
özelliğini taşıyor. Sazlıklar arasında kayıkla gezebilirsiniz. Kuşların
şarkılarını dinleyebilir ya da gözlem kulesinden dürbünle onları
izleyebilirsiniz.
Sultan Sazlığı ne demek diye sorarsanız bu sazlığa ismini
tarih vermiş diyebiliriz. Osmanlı İmparatorluğu sultanlarından 4. Murat, 1636
yılında Revan seferine çıkarken üç aydan fazla bir süre ordusuyla birlikte
Yeşilhisar’da konaklamış ve hayvanlarına yiyeceklerini sağlayabilmek için Yay
Gölü içinden geçerek bu sazlığa giden bir yol açılmış. Sultanın ordusuna hizmet
verdiği için de bu sazlığa o tarihten itibaren Sultan Sazlığı denmiş. Doğum
tarihi bu nedenle 1636 olarak biliniyor.
2006 yılında milli parka dönüştürülen Sultan Sazlığı tatlı
ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulundurduğu için Avrupa’da, turna,
flamingo, akbalıkçıl ve kaşıkçı kuşlarının cümbür cemaat kuluçkaya yattığı tek
alan olarak görülüyor. Bu sulak alanda üreyen diğer önemli türler ise küçük
karabatak, alaca, balıkçıl, kaşıkçı, boz ördek, yaz ördeği, kılıçgaga, bataklık
kırlangıcı, gülen sumru ve bıyıklı sumru.
Ziyaretçilerine sunduğu enfes manzaralar ve huzurlu
sessizlik dışında bu sazlık Kayseri ekonomisine de hasırcılık alanında büyük
katkılar sağlıyor. Sazlık sayesinde, çevre köylerde yaşayan köylülerin ana
geçim kaynağı saz ve sazdan yapılan el sanatı ürünleri olmuş. Burada yılda
yaklaşık 1500 ton saz kesiliyormuş.
0 yorum:
Yorum Gönder