Huzurun
diğer adı ne deseler ‘Kaş’ derim.
Tatilimi kalabalıktan uzak sakin bir yerde geçirmek istiyorum diyorsanız burası mutlaka Kaş olmalı. Kaş-Kalkan aslında Antalya'ya bağlı. Haritadan baktığımızda Muğla'ya ve Dalaman'a daha yakın olduğunu görüyoruz.
Kaş,
oldukça küçük bir yer, yapılacak şeyler de sınırlı. Burada yapılabilecek şeyler ve gidilebilecek yerlerin sınırlı
olmasına rağmen o kadar güzel ki doyamıyorsunuz. İster istemez etrafınızdaki renklerden huzur buluyorsunuz.
İstanbul’un
gürültüsünden yorulmuş biri olarak sanırım ben en çok Kaş’ın sakin ve huzurlu
yanını sevdim. Kaş denince akla ilk olarak kırmızı merdivenli, mavi kapılı, mor
panjurlu birbirinden güzel evleri ve restoranları geliyor. Buraya kadar
gelmişken rakı içip, o güzel mezelerinden tatmadan olmaz. Burada öyle her şey
dahil otel bulamazsınız.
Merkezin taş sokaklarında yürürken üst üste değil
ferah ferah etrafı geziyorsunuz. Öyle diğer tatil yerleri gibi sıkış sıkış
değil.
Her
yer yemyeşil, hem de tertemiz. Oturup çayınızı yudumlayacağınız birbirinden
güzel çay bahçeleri var. Kaş’ta işletmecilik yapanlara da ayrı bir parantez
açmak gerekiyor. Buranın diğer tatil beldelerinden farklı kalmasını
sağladıkları için, misafirperverlikleri ve güzel yüzlü hizmetlerinden dolayı
bence en büyük alkışı onlar hak ediyor.
0 yorum:
Yorum Gönder