Ülkemizde çok az şehir ve ilçe doğallığını ve güzelliğini
bozmadan muhafaza edebiliyor. Datça’da bunlardan biri. Yolunuz bir gün Datça’ya
düşerse limanda balık yemeden, Can Yücel Kahvesi’nde çay içmeden sakın dönmeyin.
Datça'da Palamütbükü’nde konaklayabilirsiniz. Palamutbükü
harika bir denize sahip. Tertemiz havası ve berrak suyuna hayran
kalmamak mümkün değil. Datça’yı aynı zamanda sörf yapmak için de tercih edebilirsiniz.
Datça’ya özgü damat tatlısı ve ballı bademi yemeden de
buradan ayrılmayın. Kendinizi yorgun hissederseniz ballı badem sizi kendinize
getirecektir. Çok fazla bilinmese de oldukça farklı ve harika bir lezzete sahip
Datça ballı, badem ile birleştiğinde harika bir lezzet meydana geliyor.
Datça’nın liman lokantalarından bahsetmemek olmaz. Datça’nın
sadece denizi, doğası değil mutfağı da meşhur. Limanda bir lokantaya oturup,
harika manzara eşliğinde Akdeniz yemeklerini tatmalısınız.
Datça’ya kadar gelmişken Can Yücel’in müzeye çevrilen evini
ziyaret etmeden olmaz. Eski Datça’daki Can Yücel Kahvesi'nde de oturup demli bir
çay içebilirsiniz.
Eğer zamanınız ve vizeniz varsa Datça’ya çok yakında bulunan
Simi adasına da geçebilirsiniz. Küçük bir koyu, sakin ada halkı ve kültürüyle
Simi adası adeta insanı büyülüyor.
Datça’ya bir kaç gün yeter demeyin, Datça’nın büyüsüne
kapılıp tatilinizi biraz daha uzatmak isteyebilir ya da tam tadını alamadan
dönmek zorunda kalabilirsiniz. Sessiz ve huzurlu bir tatil geçirmek isterseniz
Datça tatil rotanızda mutlaka bulunmalı.
Burada konaklarken mutlaka bir gününüzü Datça tekne turuna
katılarak geçirmelisiniz.
Datça’ya gelmişken çiftliklerini gezmeden dönmeyin. Doğa ile iç
içe bir kaç saat geçirmek isterseniz mandalina bahçelerini ya da zeytin
çiftliklerini dolaşabilirsiniz.
Ayrıca Datça’da bulunan Knidos Antik kentini de gezebilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder